Avrupa Komisyonu, bir süredir Hollywood gibi stüdyolar ile ödemeli TV’ler (pay-TV) yani yayıncılar arasındaki sözleşmeleri inceliyor. Stüdyolar ile ödemeli TV’ler arasındaki sözleşmelerde bölgesel münhasırlığa yol açan bazı hükümlerin Avrupa Birliği rekabet düzenlenmelerini ihlal ettiği soruşturmasında sona yaklaşıldı ve Avrupa Birliği Komisyonu’nun incelemesi ve uzlaşı yoluna gidilmesi sonucunda Hollywood gibi stüdyolar ile Sky gibi yayıncılar arasındaki yayın hakları sözleşmelerinden pasif satış yasağı hakkındaki hükümler çıkıyor. Bu gelişmeyi etkili bir şekilde açıklamak ve daha anlaşılır kılmak için öncelikle bazı tanımlara yer vermek istiyorum. İlk olarak yukarıda bahsetmiş olduğum “bölgesel münhasırlık” ın ne anlama geldiğini açıklamak için münhasırlığın bir kişi ya da teşebbüse, sınırları tanımlanmış bir bölgede ya da bir müşteri grubu için ticari faaliyette bulunma imtiyazı tanınması olduğunu buradan hareketle bölgesel münhasırlığın ise münhasırlık imtiyazının geçerli olduğu coğrafi alan olduğunu belirtmek istiyorum. Daha sonra yine yukarıda bahsetmiş olduğum “pasif satış” ı açıklamak için aktif satış ve pasif satış ayrımından başlayarak pasif satışa ve bu olaydaki önemine gelirsek Rekabet Kurumu’nun sitesinde yer verdiği Rekabet Terimleri Sözlüğü’nden de yararlanarak şunları diyebiliriz: Aktif satışlar, müşterileri hedef alan bireysel müşterilere doğrudan gönderilen postalar, müşterilerin bilgisi olmadan iletilen e-postalar, ziyaretler veya bir grup müşteriye internet veya medya araçları üzerinden yapılan, belirli veya grup müşterileri ele alan reklamlar aracılığıyla ulaşılmasını ifade eder. Söz konusu tanıtım ve reklamlar sadece hedef kitlesini etkilemeye yönelik olmalıdır. Pasif satışlar ise, bireysel olarak müşteriler tarafından yapılan taleplere, ürün veya hizmet teslimi de dahil olmak üzere, cevap verilmesi olarak tanımlanır. Bir müşterinin bir dağıtıcıya ait internet sitesini ziyaret etmesi ve bunun sonucunun satış ve teslimle sonuçlanması da pasif satış örneğidir. Aktif satışlara ilişkin çeşitli sınırlama izin verilse de pasif satışların sınırlandırılamayacağı kabul edilir. Tüm bunlardan hareketle Avrupa Birliği tüketicilerinin ödemeli TV abonelikleri bir pasif satış olmasına rağmen Avrupa Birliği Komisyonu, Birleşik Krallık ve İrlanda’da yayın yapan ödemeli TV yayıncısı Sky ile Hollywood stüdyoları arasındaki lisans sözleşmelerini incelediğinde, bu sözleşmelerde bölgesel münhasırlıkta pasif satış yasağını düzenleyen hükümlerle karşılaşıyor. Ayrıca yıllardır devam eden Murphy dosyasında Avrupa Birliği Adalet Divanı; tüketicilerin, başka bir üye devletteki yayını izleyebilmelerine olanak veren dekoderleri temin etmelerinin önüne geçen yerel ya da akdi hükümlerin Avrupa Birliği rekabet düzenlemelerine aykırı olduğuna karar vermişti. Bu dosyayla da bağlantılı olarak Avrupa Birliği Komisyonu, öncelikle stüdyolar ve Sky ile uzlaşma yolunu tercih ediyor. İlk olarak 2016 yılında Paramount, Komisyon’a bir uzlaşma paketi sunmuş ve söz konusu hükümleri sözleşmelerden çıkaracağını taahhüt etmişti. Daha sonra Walt Disney taahhütlerini sunmuştu ve bu taahhüt paketinin hukuken bağlayıcı olmasını takiben, Fransız hükümeti ile Fransız ödemeli TV yayıncısı Canal Plus uzlaşma paketini yargıya taşımış, sözleşmelerdeki bu hükümlerin kültürel çeşitlilik ve sinema endüstrisinin geleceği için hayati olduğu argümanını ileri sürmüştü.
Geçtiğimiz Aralık ayında Canal Plus’ın bu argümanları genel mahkeme nezdinde geçersiz kabul edildi ve Avrupa Birliği Komisyonu’un uzlaşma paketinin hukuka uygun olduğuna karar verildi. Genel mahkeme tarafından yapılan değerlendirmede, lisans anlaşmalarındaki bölgesel münhasırlık hükümleriyle Avrupa’nın bölgelere ayrıştırılmasının, Avrupa’nın tek pazar yapısını korumayı hedef alan rekabet hukuku düzenlemelerine aykırı olduğu ifade edildi. Bunun üzerine Sky, Warner, NBC ve Sony de taahhütlerini sundular. Sunulan taahhütlerin kapsamı ise kısaca şu şekilde:
Ayşegül Güvenç |
Arşivler
April 2019
Kategoriler |