Özet Petrol sözcüğü, Yunanca-Latince’de taş anlamına gelen “petra” ile yağ anlamına gelen ”oleum” sözcüklerinden oluşmuştur. Petrol; benzin, motorin, fueloil vb. belirli bir yakıtı anlatmak için değil, doğal halde bulunan ve yeraltından çıkarılan ham petrolü ifade etmek için kullanılan bir sözcüktür. Temel enerji kaynaklarının başında yer alan petrol, dünya ekonomisinde ara malı, hammadde, güç ve enerji kaynağı olarak çok önemli bir yer tutmaktadır. 2014 yılı verileri ışığında Dünya petrol rezerv miktarı 1,65 trilyon varildir . Tüm Dünyada arama ve tespit kuyuları büyük ölçüde kara alanlarında açılmış olup (% 83), sadece % 17’lik bölümü deniz alanlarındadır. Küresel petrol rezervleri değerlendirildiğinde , Orta Doğu, Dünya petrol rezervlerinin yaklaşık % 49’luk bölümüne sahip olup, bunu % 20’lik rezerv miktarı ile Orta ve Güney Amerika, % 13’lük rezerv ile Kuzey Amerika takip eder. Petrol piyasasında ve dolayısıyla fiyatında ortaya çıkan değişiklikler, oluşturdukları zincirleme reaksiyonlar aracılığı ile hem ülke, hem de dünya ekonomisi üzerinde çeşitli etkiler yaratmaktadır. Anahtar Kelimler: Petrol, Petrol Fiyatları, Petrol Piyasası, Petrol Rezervleri Giriş Petrolün nasıl oluştuğu tam olarak bilinmemektedir. Ancak milyonlarca yıl önce denizlerle kaplı olan yerküre içerisindeki binlerce bitki ve hayvan artıklarının çürümesiyle yer tabanında birikmesi ve zaman içerisinde deniz sularının çekilmesiyle bu artıkların üzerinin kum ve toprakla kapanmış olabileceği ve daha sonra ise yerin altında oluşan sıcaklık ve basıncın etkisiyle petrolün oluşmuş olabileceği düşünülmektedir. Milyonlarca yıl süren bu oluşum sonucunda yerin altında sıkışan petrol, bazen yerkabuğundaki çatlaklardan dışarı çıkarak havuzları ve katran çukurlarını oluşturmakta bazen de yerin altındaki geçirgen tabakalarda birikerek rezervuar olarak adlandırılan yerlerde birikmektedir. Petrol sözcüğü, Yunanca-Latince’de taş anlamına gelen “petra” ile yağ anlamına gelen ”oleum” sözcüklerinden oluşmuştur. Petrol; benzin, motorin, fueloil vb. belirli bir yakıtı anlatmak için değil, doğal halde bulunan ve yeraltından çıkarılan ham petrolü ifade etmek için kullanılan bir sözcüktür (www.pmo.org.tr/petrol nedir htm, Erişim Tarihi: 17.02.2004). Dünyada enerji arzının büyük kısmı hâlen petrol, kömür, doğal gaz gibi konvansiyonel enerji kaynaklarından (fosil yakıt) sağlanmaktadır .Günümüzde Dünya birincil enerji talebinin karşılanmasında önemli bir paya sahip olan fosil yakıtların 2035’te de benzer bir seyir izleyeceği tahmin edilmektedir. Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre bu pay baz senaryoda %80, yeni senaryoda ise %75 olacaktır (EIA, 2012). ExxonMobil’e göre de küresel enerji arzı içinde fosil yakıtların payı 2040’ta %80, BP’ye göre de 2030’da bu pay %75-80 arasında gerçekleşecektir (Rühl, 2013: 6). Çoğunlukla hafif petroller (yüksek graviteli) açık kahve, sarı veya yeşil renkli, ağır (düşük graviteli) petroller ise, koyu kahve veya siyah renklidir. Yüksek graviteli petrolün rafinajından çoğunlukla jet yakıtı, benzin, gazyağı ve motorin gibi hafif ve beyaz ürünler, düşük graviteli petrolün rafinajından ise, daha çok fueloil, kalorifer yakıtı ve asfalt gibi ağır ve siyah ürünler elde edilmektedir. Gravite büyüdükçe yoğunluk küçülmekte ve petrolün kalitesi yükselmektedir. Kolay üretilmesi, taşınması ve işlenmesi nedeniyle, günümüzde dünya petrol talebinin % 90’ı hafif ve orta petrol ile karşılanmaktadır.(Bayraç,2009,2) Dünyadaki Petrol Rezervleri Şekil 1. Bölgelere göre Dünya ispatlanmış petrol rezervlerinin dağılımı (EIA, 2014) 2014 yılı verileri ışığında Dünya petrol rezerv miktarı 1,65 trilyon varildir (OPEC Annual Statistical Bulletin, 2015) (Şekil 2). Tüm Dünyada arama ve tespit kuyuları büyük ölçüde kara alanlarında açılmış olup (% 83), sadece % 17’lik bölümü deniz alanlarındadır. Küresel petrol rezervleri değerlendirildiğinde (Şekil 1), Orta Doğu, Dünya petrol rezervlerinin yaklaşık % 49’luk bölümüne sahip olup, bunu % 20’lik rezerv miktarı ile Orta ve Güney Amerika, % 13’lük rezerv ile Kuzey Amerika takip eder. Afrika % 8, Avrasya % 13 Asya ve Okyanusya % 3 ve Avrupa ise % 0,8’lik pay sahibidir (http://www.tech-worm.com/dunya-petrolrezervi/). Dünyadaki rezervlerin % 6.0’sını elinde bulunduran Rusya Federasyonu dünyada en fazla üretimi gerçekleştiren üçüncü ülke durumundadır. Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT)’nun ispatlanmış petrol rezervleri 9.5 milyar ton ile dünya rezervlerinin % 6.0’sını oluşturmaktadır. Topluluk içinde Kazakistan 1.4 milyar ton, Azerbaycan ise 1 milyar tonluk rezervler ile ön plana çıkmaktadırlar. Asya’daki önemli rezervler ise, Çin, Endonezya, Hindistan ve Malezya’daki alanlardır. Çin’de yakın zamanlarda bulunan yataklar, dünya rezervlerinin % 2.1’ini oluşturmaktadır. Şekil 2. 2014 yılı Dünya ham petrol rezervleri (OPEC Annual Statistical Bulletin 2015) Dünya Petrol Üretim ve Tüketim Miktarları Dünya’da toplam petrol üretimi son 20 yılda artış trendinde olmasına rağmen, uzun zamandır petrol üreten sahaların %25-33’ünde üretim düşüşü yaşanmaktadır. 2013 yılının sonunda 90,08 milyon v/g (varil/gün) olarak kaydedilen petrol üretimi 2014 yılında % 2,3 artarak 92,15 milyon v/g’e yükselmiştir. Bu üretimin % 39,44’ünü OPEC ülkeleri gerçekleştirmiştir (OPEC Annual Statistical Bulletin 2015). Her daim petrol sektöründe kontrolü elinde tutan ülke Suudi Arabistan olup, 1989 yılında 2,8 milyon varil olan günlük Dünya petrol üretiminde 2005 yılındaki 11 milyar varillik üretimiyle önemli bir oyuncu konumundadır (Enerji Raporu, 2014) . Şekil 3. 2000-2014 yılları arasında Dünya petrol üretim oranlarının bölgelere göre dağılımı (IEA 2014) Petrolün tüketimi; ülkelerin nüfus ve toprak genişliğinden çok, ekonomileri ile yakından ilgilidir. Bu nedenle, dünya petrol tüketiminde OECD grubu ülkelerin ve bunun içinde de, G-7 olarak bilinen sanayileşmiş yedi ülke (ABD, Kanada, Fransa, İtalya, İngiltere, Almanya, Japonya) ve Rusya Federasyonunun önemli payı mevcuttur. Bugün Dünyada tüketilen enerjinin % 87 si konvansiyonel (fosil yakıt) kaynaklardan sağlanmaktadır . Petrol tüketiminde dikkatleri çeken olgu ise sanayileşmiş ülkelerin daha az kaynağa sahip olmaları, dolayısıyla daha az üretip daha çok petrol tüketmesidir (Şekil 4).( Yalçın Erik ve Koşaroğlu, 2016:125) Şekil 4. Dünya petrol tüketim miktarları (BP Statistical Review of World Energy, 2014) Petrol Piyasası Petrol piyasası kendine özgü aşağıda yer alan bazı ayırt edici özelliklere sahiptir:
Dünya petrol sanayisi I. Dünya Savaşına kadar ABD tarafından kontrol edilmiştir. Daha sonra, özel şirketlerin “Yedi Kız Kardeş” olarak da adlandırılan dikey entegrasyon (petrol sanayinde değer yaratan faaliyetler olan arama, sondaj, üretim, taşıma, rafinaj ve pazarlama gibi faaliyetlerden birkaçı ya da tümünün aynı şirket tarafından yapılmasıdır.) yapısına sahip büyük petrol şirketlerinin güçleri artmıştır. II. Dünya Savaşından sonra, Ortadoğu devletleri arasındaki güç dengesinin değişmesi, İran petrol kaynaklarının millileştirilmesi gibi etkenler nedeniyle büyük petrol şirketlerinin piyasadaki ağırlıkları azalmıştır. Petrol piyasası aramacılığından başlayıp, taşımacılığı, işlenmesi, pazarlaması ve petrokimya sanayisini de içeren çok geniş bir yapıya sahiptir. Petrolün arama ve çıkarma işlemleri “yukarı pazarlar (upstream markets)”, rafinaj, dağıtım ve pazarlamadan oluşan kısım da “aşağı pazarlar (downstream markets)” olarak adlandırılmaktadır (Soysal, 2003, 13). Dünya Petrol Fiyatları Dünya petrol piyasasında arz-talebi ve dolayısıyla fiyat oluşumunu önemli ölçüde etkileyen çok sayıda kuruluş ve faktör vardır. Bu etkenlerin belli başlıları aşağıda yer almaktadır :
Bu kuruluşlar bazen kendi aralarında uzlaşarak ancak çoğunlukla, kendi çıkarları doğrultusunda diğerleriyle çatışarak, petrol arz ve talebi üzerinde baskı kurarak fiyatlara yön vermeye çalışmaktadırlar. (http://dergi.emo.org.tr/altindex.php?sayi=417&yazi=48, Erişim Tarihi: 02.08.2005). Ham petrol çıkarıldığı ülkeye bağlı olarak, farklı kalite ve fiyattan piyasaya sürülmektedir. Buna ek olarak, her petrol türü farklı ürünlere yönelik olduğundan fiyatları da değişkenlik göstermektedir. Petrol çeşitlerini üç grup olarak ele alınmak mümkündür.
Piyasada yer alan petrol çeşitlerinin fiyatları, genelde brent petrol temel alınarak belirlenmekte ve WTİ petrolün fiyatı, ortalama brent petrol fiyatının genellikle iki dolar üzerinde yer almaktadır. OPEC petrolünün fiyatı ise, genellikle brent petrolünün bir kademe altında oluşmaktadır (http://www2.dw-world.de/turkish/wirtschaft/1.95435.1.html, Erişim Tarihi: 16.09.2004). Petrol Fiyat Değişimlerinin Ülke Ekonomilerine Etkileri Küresel rekabet içerisinde dünya petrol pazarında petrol fiyatları arz ve talepten bağımsız olarak hareket ettiğine ilişkin görüşlerin yanında, tam tersinin geçerli olduğunu öne süren yaklaşımlar da mevcuttur. 1970 yılından itibaren dünyanın toplam petrol arzının fiyat esnekliği yoktur. Bu da petrol fiyatlarındaki değişimin küresel arz miktarlarını etkilemediği anlamına gelmektedir. Özellikle önemli konumdaki Orta Doğu petrol ihracatçısı ülkeler geçmişten günümüze kadar geçen süreçte, bazen uyum sağlayan bazen de değişken çıkar ve amaçlara yönelik politikalar ortaya koymaktadırlar. Bu nedenle dünya petrol piyasasının arz yönünü ortaya koyarken, bu değişken politikaları göz önüne almak ve petrol zengini bu ülkelerdeki meydana gelen ekonomik, politik ve sosyal değişimleri analiz ederek, gelecek öngörülerinde kullanmak gerekmektedir. Bununla birlikte ülkelerde petrolden sağlanan ekonomik rant, eksik rekabet ve OPEC'in ortaya koyduğu petrol stratejileri ve politikaları petrol fiyatlarını etkileyen unsurlar olarak değerlendirilmelidir. (Atman,1993:63-64) Şekil 5. Dünya’da Şubat ve Ekim 2016 dönemi petrol fiyat değişimleri (http://www.bloomberght.com/emtia/brent-petrol) Petrol fiyatları, dünya ve ülke ekonomik performansı açısından önemli göstergelerden biri durumundadır. Doğal olarak, petrol fiyatlarındaki artış ne kadar fazla ve uzun süreli ise, makro ekonomi üzerindeki etki de o kadar büyük olmaktadır. Petrol fiyatında meydana gelen artış sonucu ortaya çıkan ticaret kayması, petrol ithal eden ülkelerden, petrol ihraç eden ülkelere doğru bir gelir transferine neden olmaktadır. Petrol ihraç eden ülkeler için, fiyat yükselişinden kaynaklanan ihracat gelirleri, doğrudan reel milli geliri arttırmaktadır. Ancak genel olarak, bu ülkelerin doğrudan ihracat yaptıkları ülkelerde yaşanan ekonomik durgunluk sonucu, net petrol ithalatçısı olan ülkelerin, diğer ihraç mallarına olan talep düşmekte ve buna bağlı olarak, yükselmiş fiyatlarla petrol satışından elde edilen gelirin bir kısmını götürmektedir(Bayraç,2009:16) Petrol fiyatlarındaki artışların petrol ithal eden ekonomiler üzerindeki etkileri;
Petrol fiyatlarındaki artışların petrol ihraç eden ekonomiler üzerindeki başlıca etkileri;
SONUÇ Petrol fiyatları, dünya ve ülke ekonomik performansını etkileyen faktörlerin başında yer almaktadır. Fiyatlarındaki artışın yüksek ve uzun süreli olması, uluslararası ekonomide önemli değişmelere neden olmaktadır. Dünya petrol arzını ve dolayısıyla fiyat oluşumunu etkileyen başlıca faktörler; ülkelerin stratejik petrol rezervleri, üretici ülkelerin ellerindeki stok durumu, üretim ve taşıma maliyetleri ile mevsim koşullarıdır. Ayrıca IEA, ABD, Büyük Petrol Şirketlerinin strateji ve yatırım politikaları da arz üzerine etki yapmaktadır. Sürdürülebilir ekonomik kalkınma için, kesintisiz bir enerji kaynağı gereklidir. Dünya ekonomisinde birçok ülkenin kesintisiz enerji türlerinden birisi olan petrole sahip olma ve/veya kontrol etmek istemeleri, petrolün siyasi açıdan vazgeçilemez bir kaynak olduğunu göstermektedir. Kaynakça
Makale
İnternet Adresleri
Ayşegül Güvenç |
Arşivler
April 2019
Kategoriler |